7 Ekim 2018 Pazar

Alaaddin Keykubat'ın Hayatı ve İcraatları


Birinci Alaaddin Keykubad, üçüncü Anadolu Selçuklu hükümdarıdır.
Babası Anadolu Selçuklu Hükümdarı sultan l.Gıyaseddin Keyhüsrev' dir, doğum tarihi ve annesinin kim bulunduğu kaynaklarda net olarak geçmemektedir, fakat 1192 seneninde doğduğu sanılmakta, ölümü tarihi ise 1237 yılıdır. 

Hükümdarlığı süresince Anadolu' yu baştan sona kalkındırmış, iyi bir politika ve devlet adamlığı yapmıştır.
Anadolu' da seviyesinde kalarak kendisi hükümdarlarının sınırlarının genişlemesini sağlamış, bir nevi Osmanlı'nın kurulmasına taban hazırlamıştır.
Anadolu Selçuklu tarihinde, 3 adet Alaaddin Keykubad adlı hükümdar bulunmaktadır.
Ancak en fazla malum ve Türk dünya tarihini değiştiren ve ilgilendiren l. Alaaddin Keykubad' dır.

Babası Gıyaseddin Keyhüsrev tahtı kardeşi Rükneddin Süleymana' a bırakmak mecburiyetinde kalınca, Alaaddin Keykubad ve abisi İzzeddin Keykavus, babaları eşliğinde dört sene gibi bir zamanı, başka bir deyişle Dördüncü Haçlı Seferi evveline kadar olan gurbet yaşamını İstanbul' da geçirmişlerdir, kaldıkları bu proses içinde Yüksek İslami İlimler ve Astronomi gibi birçok bölgede eğitim gören Alaaddin Keykubad, ayrı olarak Farsça, Rumca ve Arapça öğrenerek her bölgede kendisini geliştirmiştir.
Dördüncü Haçlı Seferi başlayınca İstanbul'dan terk etmek mecburiyetinde kalmışlar ve babası Gıyaseddin Keyhüsrev 1205 seneninde yeniden Anadolu Selçuklu hükümdarı olarak Konya 'ya geri dönmüştür. 

Bu süreçten ardından Alaaddin Keykubad, Tokat'a vali olarak atanmış ve burada devlet yönetimini öğrenerek, politika idaresi manasında kendisini olgunlaştırmıştır.
Babası Gıyaseddin Keyhüsrev vefat edince, abisi İzzettin keykavus devletin ileri gelenleri doğrulusunda padişah seçilmiştir.
Bunu kabullenemeyen Alaaddin Keykubad amcası Erzurum Valisi Tuğrul Şah ve Ermeni Kralı ll.Levon ile anlaşarak tahtım kendine ilişkin bulunduğu iddiasıyla, abisinin üstüne Kayseri' ye yürümüştür. 

Bu süreçte etkin olamayan Keykubat yaşanan maçın sonrasında Ankara Kalesine çekilmiş, kaldığı müddet içinde Erzağının bitmesi neticesi, Ankara halkına zarar gelmemesi şartıyla 1213 seneninde teslim meydana gelmiştir. 

Ardından evvel Malatya sonrasında Kezipert Kalesine hapsedilmiştir.
Abisi İzzettin keykavus 1220 seneninde vefat edince, Alaaddin Keykubad tahta geçirilmiştir.
Kaynaklara göre İzzettin keykavus ölmeden evvel kardeşini çağırarak tahtın varisi olduğunu ilan etmiş ve bunun sonrasında Alaaddin Keykubad üçüncü Anadolu Selçuklu hükümdarı meydana gelmiştir.

Başa geçtiğinde doğuda ve batıda, hükümdarlık için birden fazla tehlike bulunmaktaydı.
Öncelikle doğudan Moğolların önünü kapamak için Konya, Kayseri ve Sivas gibi şehirlerin surlarını ve hudut kalelerini sağlamlaştırmak emeliyle yine inşa ettirmiş ve güçlendirmiştir.
Noyan komutasındaki Moğollar daimi Anadolu' ya akınlar tertip ediyor halkı ve Anadolu Selçuklu Devletini tehdit ediyor idi, bunun üstüne ustaca taktikler ilerleten Alaaddin Keykubad epey zamandır araları sorunlu olan Eyyubi Devleti ile sulh yapma emeliyle, ilk etapta tutsak değişimi ardından evlilik yolu ile akrabalık bağı kurarak arasını düzeltmiştir.

Alaaddin Keykubad, Alanya kalesini ele geçirerek batıdaki hudutlarını sağlamlaştırmak emeliyle, Kalonoros isimiyle malum Kyr Vart' ın yönetmekte olduğu Alanya kalesini kuşatarak basitçe teslim almış, kaleyi teslim eden insanın kızıyla evlenerek yeniden ustaca bir strateji izlenmiştir.
Ardından Karadeniz Rumlarının, Selçukluların elinde tespit edilen Karadeniz kıyılarının yağmalandığı haberi üstüne, Trabzon'u kuşatan Keykubad buradaki alanları emniyet altına almış ve etkisini kuvvetlendirilmiştir. 

Dört bir yanından devletin hudutlarını kuvvetlendiren Alaaddin Keykubad, güneyde ise Ermenilerin Ticaret yollarını tıkayarak saldıran, tacirleri soyan ve ticaret yapmış hayvanlara karşı saldırılarda tespit edilen Ermenilerin üzerine yürümüş ve ticaret yollarını kuvvetlendirilmiştir.
Alaaddin Keykubad tarihe damga vuran Savaşlarından birini, Harzemşahlara inşa etmek mecburiyetinde kalmıştır.
Bunun sebebi de Semer kant' ta Moğollara karşı ağır bir mağlubiyet alan Celalettin harzemşah, Azerbaycan' a yerleşerek Tebriz' i başşehir yapmıştır. 

İlk etapta Anadolu Selçuklular'da iyi ilişkiler kuran Harzemşahlar, ardından Eyyubilerin elinde tespit edilen Harput' u alması ve Erzurum valisi Cihanşahın onlara tabi olması üstüne, Alaattin Keykubad elçiler yolu ile mektup yollayarak Harzemşahları uyarmış ve ufukta görünen Moğol tehlikesine karşı birbirleriyle savaşmamaları gerekliliğini, bunun adına birlik olmaları gerekliliğini söylemiştir.
Ancak Harzemşahlar uyarıları dinlememiş ve Ahlat' ı işgal etmiş, Selçuklulara karşı hareket etmeye hazırlanınca, Alaaddin Keykubad' ın silahlı gücüyle beraber, Eyyubilerin silahlı gücü birleşerek, 1230 seneninde Harzemşahlara karşı savaşılmış ve Yassıçemende uygulanan muhabere eşliğinde Harzemşahlar net bir yenilgiye uğrayarak Tarih sahnesinde silinmişlerdir.
Yassıçemen savaşının sonrasında Moğollar alanda henüz ferah gelişmiş, Moğol silahlı gücü Anadolu'ya girerek Sivas'ı yakıp gitmiştir.

Alaaddin keykubad' ın Kuvvetleri Moğolların peşine düşsede onları yakalayamamış, uygulanan işgalin sonrasında Gürcü Kraliçesi Rusudan sebebinden ortaya geldiğinin anlaşılması üstüne, Moğolları destekleyen Gürcistan'a seferler düzenlemiş ve Gürcü silahlı gücü bozguna uğratılarak onların tesirsiz duruma getirmişlerdir.

Yassıçemen Muhabereyi harbiden Türk tarihi için bir trajedi meydana gelmiştir.
Çünkü birbiriyle maç eden iki Türk devleti ve Müslümanlar birbirlerine düşmüş, böylece Moğollar kendilerine mukavemet gösterecek bir kuvvet bulamayınca önlerine çıkan yerleri yakıp yıkmışlardır.
Alaaddin Keykubad' ın tarih sahnesinde nadir rastlanan, fakat yaptığı en devasa yanlışlardan biri Yassıçemen muhabereyi meydana gelmiştir.
Ahlat'ın Harzemşahlardan geri alınmasından ardından, Moğol akınları hasebiyle Eyyubiler, Ahlat bölgesini terk etmişlerdi.

Alaaddin Keykubad, Ahlat ilçesinde derbeder durumda tespit edilen Harezmli askerleriyle ilişkiye geçilerek bölge Selçuklunun idaresine almıştır.
Ancak Ahlat'ın Selçuklu idaresine girmesi hasebiyle Eyyubilerle arasının bozulmasına neden oldu.
Mısır Hükümdarı Melik Kamil doğrulusunda, Anadolu'ya gönderilen silahlı güç durdurulunca, Eyyubiler Adıyaman üstünden Harputa girdiler, fakat Selçuklular doğrulusunda yenilgiye uğratılmış 1237 seneninde Harput kalesi geri alınmıştır.
Alaaddin Keykubad, sonrası sene Eyyubileri Güneydoğudan çıkarmak için tüm silahlı gücünü Kayseri' de topladı, 1237 seneninde Silahlı gücünün hazırlıkları devam eder iken, Moğol Büyk Kağanı Ögeday' ın elçileri kendine gelmiştir.
Bu süreçte Moğollarla akılcı bir politika yürüten Alaattin Keykubat, Ögeday' ın hakimiyetini kabul edip, devasa armağanlar sunarak Anadoluyu mümkün Moğol istilasından kurtarmıştır.

Alaaddin Keykubat, Osmanlı' nın temellerini atan hükümdarlardan biri bulunduğu gerçeği ortadadır.
Kendi beyliklerinden olan Ertuğrul Gazi' nin Moğollara karşı Uygulanan mücadelesini ve kahramanlıklarını takdir ederek ona Söğüt ve Domaniç' i vermiş ve Söğüt ve Domaniç' e yerleşen Ertuğrul Gazi ve erkek çocuğu Osman Gazi Osmanlı'nın temellerini atmıştır.
1237 seneninde, Güneydoğu'da tespit edilen Eyyubileri karşı muhabere hazırlanan Alaaddin Keykubad, Ramazan Bayramının üçüncü günü, ecnebi devlet adamlarına verilen devasa bir ziyafet esnasında, yediği Kuş etinden zehirlenerek yaşama gözlerini yummuştur.
Alaaddin Keykubad' ın yaptırdığı yapıtlar, uyguladığı politika, fethettiği Topraklar ve attığı temelleriyle Dünya Türk tarihinin ehemmiyetli karakterlerinden biri olmuş tarihe damga vuran şahıslar arasına girmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder